merhabalar herkese mucuk mucuk.
büyükçekmecede sahilde gezerken birisi gelip elime bir mektup sıkıştırdı... dedi ki "bu mektup tam bu saatte ve burada olan siyah tşörtlü saçı başı dağınık çocuğa verilmek üzere 123 yıldır postahanede bekliyor.. hatta arkadaşlarla iddaya girmiştir burada biri olacak mı olmayacak mı diye" derken lafını kestim: "tamam tamam ver hadi" deyip posta koydum adamın samimiyet kurma çabalarına...
işte mektup.. kimden geldiğini söylemeyeceğim.. GYKoloji ahalisi anlar sanırım... aynen yayınlıyorum.
selamın aleyküm GYKoloji tarikatının güzide müritleri. yeni bir çehreye bürünürken ben de sizlere bir selam çakayım dedim.
(pa'nın notu: bakınız kaç sene önceden herşeyi biliyormuş, bu yazı da bugünün ağzından yazılmış zaten..! olacak iş değil..!)
Ulusuma sesleniyorum hep.. dedim bir de "yazayım"... Umarım sık sık birlikte oluruz.. Yaz dedim de aklıma geldi...
Bildiğiniz gibi kardeşlerim yaz aylarına girmiş bulunmaktayız. Türk gençlerimiz için de güneye göç mevsimi açıldı. Biz de (Abdullah, Bülent, Kemal abi) güneye ineceğiz zaten. Neyse, konumuza dönelim.. Geçen yazki göç yolculuğumuzda bizim gençlerin çok sık kullandığı gavurca bi kelime vardı "one night stand"..
Öz itibariyle türban, peçe, şalvar kombinasyonunda dolayı görülmesi göreken yerleri göremediğimiz, yer yer gösteremediğimiz genç kardeşlerimizin birbirleriyle tanışma, samimi olma, sorunlarını paylaşma, son olarak da sivilcelerini patlatıp akanları peçeteyle ya da çarşafla silip murada erdikleri bir olaymış bu.
Bu hadise bize gavurlardan ithalmiş. Zaten ben diyorum ülkemize yabancı akışı devam ediyor diye. Gavurlar demişken bu konuda benim için araştırmalarda bulunmuş babacan yeğenim Ali ye teşekkür ediyorum..
one night stand in yararları üzerine kelam etmeye devam edelim.. Efendim bu hadise ahlakımıza, toplum yapımıza gayet uygundur.. (arabistanda da varmış Hoca'ma danıştım) Bildiğiniz gibi arap kökenli örflerimizde erkeğin üç kere "boş ol" demesi ile her türlü hadise kapanıyor. Bu olay "komşuya yardım" felsefeinsen yola çıkıp "size bişiler ısmarlayabilir miyim" ile başlayıp "boş ol, boş ol, boş ol" ile bitiyor. Gördüğünüz gibi hiçbir aykırılığı yok. Bu sistem gençlerimiz hormonlarına hakim olamayıp 17 yaşında "baba beni eversene" azmanlıkları içinde kıvranırken biz büyükleri savcılıktan özel izin almaya zorlamıyor. Bu pencereden de işlevsel buldum bu sistemi; bürokrasinin yükünü azaltıyor. Zaten planlarımız arasında Avrupa'ya açılarak Hollanda dan (nerdeyse bir fabrika kurabilecek parayı piç ederek) aldığımız lalelerin yanına buş un izni ile maruyana da ekebiliriz. Bu konu şimdi aklıma geldi bizim dergahta bir istişareye sunayım bir.
Topunuzu öptüm
2 Temmuz 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
Ben o mektubu yazan herifin alnını karışlayayım.Ya ya böyle de ağır konuşurum işte:)
n'oldu şekil mi yaptın sen şimdi?
---
herkes geri döndüğüne göre bende pazartesi mesaiye başlıyorum.. uhehue
zaten bu zamana kadar alınları karışlayıp beyinlerin küçülmesine vesile olduk.
bu yazı da pek bi faide göstermemiş nitekim..
Bazılarının beyinlerinin de toptan yok edilmesi gerek ama...
ehe. hep yoketmeği düşünelim.
eğitmeyi hiç.
Git Tayyip'i eğit o zaman.Ayrıca bazen yok etmeden yerine yenisi yapılamaz;)
aaaa kim dedi tayyip diye lkütfennnn isim veren olmadı burada çok ayıp çooooookk
hiç sizle ilgilenmiyorum.ben buraya öylesine geldim.adım yasemin.8. sınıfım.
AQMINA KODUKLARIM NAPIYONUZLAN RECEPİ SİKİM
Yorum Gönder